ARAPÇADA
"KE" ZAMİRİ
Arapça’da herhangi bir kelimenin sonuna “ke”zamiri geldiğinde,kelime doğrudan
doğruya bir muhatabiyet boyutu kazanır. Zira, “ke” zamiri,kelimeye senin-sana
gibi anlamlar yüklemektedir. İnsanın “sen” diyebildikleri ise,ancak ve
ancak perdesiz,aracısız,doğrudan doğruya muhatap olduğu kişi ve kişilerdir.
İbadetler açısından bakıldığında,bilhassa namaz,hac ve oruçta,bu zamirin
vurgulandığı görülür. Namaz,”subhaneke” ile başlar,”iyyake” ile devam
eder. Haccın alemi tavaf ve lebbeyk’lerdir;mü’minler,hac esnasında tekrar
tekrar “Lebbeyk!La şerike leke lebbeyk” demektedir.orucun en kritik vakti
ise,iftar anıdır. Ve iftar anında orucunu açmasından hemen önce Resul-i
Ekrem(s.av)yaptığı dua hep “ke” zamirini taşımaktadır; “Allahumme leke
sumtu ve bike amentu ve aleyke tevekkeltü ve ala rızkıke eftartu”
(Bu nebevi duadaki “Sen” hitabı orucun,O’na
yöneldiğimiz bir ibadet halinden ötesini;insanın kendisini Rabb-i Rahim’inin
huzurunda hissettiği bir ubudiyet halini simgelemektedir.
“O” denmemiş,çünkü “O” gaibane ubudiyetin,”Sen”
ise hazırane ubudiyetin simgesidir
|